21 Şubat 2012 Salı

Bankamatik


Veysi işyerinden çıkarak danışmanıyla buluşacağı üniversiteye doğru yürüdü. Kafasında hocasıyla yapacağı görüşmenin içeriğini evirip çeviriyordu. Sonra birden cebinde hiç para olmadığını fark etti. İstanbul gibi bir şehirde cebinde parası yoktu. Hemen bankaya yöneldi. Cepteki para güvendi. Onsuz bu koca şehirde dolaşmak çok ciddi cesaret isteyen bir işti. Kendisinden bir milyon isteyen birine yok derse “bir milyonun bile yoksa neden yaşıyorsun” denilip bıçaklanabilir, jiletlenebilirdi. Şekeri düşse bir yerlere yığılıp kalabilirdi. Bankaya doğru yaklaşırken bu düşünceler hızla beyninin kıvrımlarında uçuşuyordu. Bankanın önüne geldiğinde iki bankamatikten birinin bir problemi olduğunu ve sadece diğerinden para çekilebildiğini gördü. Riske girip kuyruğun az olduğu ve henüz para çekilmeyen bankamatiğin önünde sıraya girmeyi ve sorunun çözümünü beklemeyi bir an için düşündü ama hemen vazgeçip çoğunluğun önünde kuyruk oluşturduğu aktif bankamatiğin önünde sıraya durdu.

Aktif bankamatiğin önünde oluşan kuyruk caddeyi doksan derecelik açıyla kesmiş yoldaki normal akışı sekteye uğratmıştı. Veysi bankamatiğe doksan derecelik açıyla uzanan kuyruğa baktı ve yoldan geçişlerin gerçekten zorlaştığını gördü. Kuyrukta sondan ikinci sıradaydı. Kendisinden sonrakine yani en sondakine baktı önce ve sonrasında önündekilere yolu kapadıklarını ve açıyı yani kuyruğun oluşum yönünü değiştirirlerse yolun rahatlayacağını söyledi. Ancak önündeki iki kişi ile birlikte kendisi ve kendisinden sonraki yolu açma maksadıyla açılarını biraz değiştirdiler. Oluşan kuyruğun arasından geçmek isteyenler kuyruktakiler tarafından hoş karşılanmıyorlardı. Öyle ya arkadan dolansana arkadaş! Ama kuyruk yolu kapatmış gelip geçenlerin dolanmaları söylenen alan ise trafiğe açık olan yoldu. Kendisinin önünde duranlar pozisyonlarını değiştirmemiş ilk söylediğinde yerlerini değiştirenlerde eski pozisyonlarını almıştı. Bu arada önündekiler azalıyor ve kuyruk ta uzuyordu. Şaşırtıcı bir şekilde kendisinden sonra oluşan kuyruğun istediği gibi oluştuğunu fark etti. Oysa uyarının işe yaramayacağını düşünmüş ve sessizce beklemekteydi. Bu durumu görünce hayatta sonuçların olayları başlatanların çok uzağında ve alakasız görünerek gerçekleştiklerini düşündü. Belki değişim çok ciddi müdahaleler ve büyük paradigmalarla gerçekleşmiyordur diye düşündü. Yaşadığı bu küçük olay kendisine düşüncesinin bir kanıtı gibi göründü.

Bu sırada aktif olmayan bankamatiğin önünde de bir kuyruk oluşuyordu. Riski sevenler kuyruğu! Azda olsa bazıları aktif olmayan bankamatiğin önünde kuyrukta sıraya geçiyor ve bekliyorlardı. Veysi içinden aktif olmayan bankamatiğin sorununun giderileceğini ve riski alanların daha önce işlemlerini yapıp gideceklerini düşündü ve içini bir sıkıntı yaladı geçti. Aslında herkes tek sırada bekleseydi ve eğer sorun giderilirse kimse avantajlı veya mağdur olmadan işlemini yapsaydı diye düşündü. Tam o sırada gözü ikinci kuyruktaki birine takıldı ve adamın yüzündeki umut ve kaygının bütün renklerini gördüğünü düşündü. Bu adam kendisinden önce işlemini yapıp gidebilirdi. Kendisi riski üstlenmediği için ve tek sıra gibi kimseyi mağdur etmeyecek bir çözüme sadece kendisi kredi tanıdığı için bu olabilirdi. Bir yandan da sorunun geç çözülebileceğini düşündü ve biraz rahatladı. Ama bu rahatlaması kendisini utandırmıştı. Ama düşündüğü gibi olmadı sorun giderilmiş ve yan sırada bekleyenler işlemlerini yapmaya başlamışlardı. İşin tuhaf tarafı kendisinin önünde beklediği bankamatik arıza verdi. Birden ortalık karıştı. Tam bankamatiğin önünde duran bey amca hemen içeri koşturdu. Diğer sıraya geçmeyi düşünmeden. Muhtemelen içerdekilere bağırdı çağırdı ya da sorunu anlamaya çalıştı. Ama tekrar geldiğinde sıradakiler karışık bir şekilde diğer bankamatiğe yönelmişti. Riski alanlar çifte karlı çıkmış olmanın mutluluğunu yaşıyor görünüyorlardı. Hem riskini alarak önünde bekledikleri bankamatiğin arızası giderilmiş hem de yan yan gözledikleri kuyruğun önünde bulunduğu bankamatik arızalanmıştı.


Veysi bu sefer duygularına kendini kaptırmamaya azimliydi. Evet, yan sıraya karışık bir geçiş olmuş öndekiler arkada sıralara düşmüşlerdi. Arızalanan bankamatiğin önünde bir bayan şaşkın şaşkın duruyordu ve o sırada amca da içerden çıkmıştı. Veysi daha önce hissettiği kötücül insani duyguların da verdiği utangaçlıkla bayana ve amcaya seslendi. “Buyurun bizden önce idiniz” deyip kendinden önceye aldı. Telaşla yan bankamatiğe geçip sıra kapanlardan ön sırada olanlar Veysi’nin bu çıkışına hoşnut olmamışlardı ve bunu rahatsızlıklarını bankaya ve bankamatiğe yönelterek çeşitli yorumlar yaptılar. Onlardan bazıları ise şansızlıklarından dem vurup günlük işleriyle ilgili konuşmaya giriştiler. Sırada Veysi’nin arkasında duranlardan bazıları da “Evet ya çok beklediler, önce onlar işlemlerini yapsın” gibi dört bir tarafa çekilebilecek yorumlar yaptılar. Veysi’nin önünde işlem yapmayı bekleyen dört kişi varken arıza veren bankamatiğin arızası giderildi ve gözü o bankamatikte olan Veysi, hiçbir vicdan azabı ve duygu dalgalanması yaşamadan bankamatiğe yöneldi. Parayı çekip cebine koydu ve oradan ayrıldı. “İşte insan! İşte hayat!” deyip yeniden hocasıyla yapacağı görüşmenin içeriğini düşünmeye başladı. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder