Veysi yol kenarında minibüse binmek için yol kenarında
bekliyor bir yandan da yol kenarını kolluyordu. Kendisinden önce kaç kişi
bekliyordu acaba. Boş koltuk bulmama durumu olmazdı ama yine de şoförün
yanındaki en ön koltuğa oturmak istiyordu. Minibüslerin merkeze gitmek için
kalktıkları ilk kalkış noktasına yakın olduğu için boş koltuk her zaman
buluyordu. Nihayet üzerinde Ulus-Bentderesi yazan minibüs göründü adeti olduğu
üzere ağır ağır ilerleyerek geliyordu. Çünkü minibüsçü için ağır yol almak
kendisine her an el edecek bir müşterinin yola çıkması demekti. Kendisinden
önce aynı noktadan muhtemelen beraber olan iki kişiyi aldı. Veysi rahattı
beraber olan iki kişi kolay kolay ayrı ayrı koltuklara oturmazdı. Ne ki oturmak
istediği ön koltuk boş olsun. Minibüs kendisine yaklaştıkça muradına ereceğini
görerek sevindi. El etti ve minibüs
durdu.
- - Selamunaleykum dedi ve şoförün yanındaki ön
koltuğa oturdu.
- - Aleykumselam dedi şöfor.
Bir süre adeti olduğu üzere ağır ağır yol almaya devam etti.
El eden müşterilerini aldı. Her şey Veysi’nin alıştığı minvalde ilerliyordu.
Minibüsteki boş koltuklar dolmaya başlamıştı. Şoför artık ayağını gazdan
çekmiyor daha hızlı yol alıyordu. Bir iki kişi yol kenarından el etti ama
almadı. Veysi biraz şaşırmıştı. Ama herhalde daha ilerde bekleyen yolcuları
almak için bir iki müşteri gözden çıkardı yine arkada ki bir minibüs ile
kapışıyordu herhalde.
Yine adet olduğu üzere şoför kendisi gibi merkeze gitmek
üzere yolda olan bir başka şöfor arkadaşını aradı ve önde ki minibüs ile ilgili
birkaç şey söyledi. Ayağını gazdan çek biraz gibi şeyler söyledi. Veysi de
haklı çıktığını düşündü. Yolcu almamış olması klasik minibüsçü kapışması
yüzündendi. Ama o da ne dört kişilik bir grup el etti ama onları da almadı. Bu
kadarı garipti ve minibüsçü kapışması ile açıklanamazdı. Dayanamadı ve sordu:
- Şoför
bey hayırdır yolcu el etti almadın. Daha önce de iki kişiyi daha da almadın.
Böyle yapmazdınız siz minibüsçüler ama dedi var mıdır bir nedeni?
- Abi hiç
sorma başımızda bir polis kontrolü belası var. Her gün saat 10’a kadar kontrol
var.
- Allah
Allah dedi Veysi tam da işe gidişlerin yoğun olduğu saat. Neyi kontrol
ediyorlar peki?
- Yolcu
sayısını
Veysi milleti canından bezdirmek isteyenlerin yapabileceği
bu kontrol uygulamasını düşündü. Yaşlının, hastanın yer bulup oturması için
iyiydi ama yaşlı hasta dışarda beklerken de yoruluyordu. İçerde bari birinin
yer vermesi durumu olurdu ve gitmek istediği yere daha erken giderdi diye
düşündü. Ayrıca kalabalıkta bayan erkek ayakta sıkış tıkış gitmek te iyi
değildi elbette. Ama insanlar işlerine gecikmemeyi daha çok tercih ederlerdi.
Nitekim tıklım tıklım dolu minibüslere binmek için çırpınan bayan erkek
gençleri gördüğü çok olmuştu. Saat sabah 10:00’a kadar yolcu sayısı kontrolü
yapmak ve ayakta 3 yolcudan fazla yolcu taşıyan şoföre ceza kesmek aslında
millete ceza kesmekti.
-
- - - Neden böyle bir uygulama başlatmışlar? Ben
epeydir bu hattaki minibüsleri kullanıyorum böyle bir duruma daha önce hiç
karşılaşmamıştım.
- - Abi polislere yukarıdan emir gitmiş hiç af yok
gördüğünüze yazın demişler. Para bitmiş herhalde millete dadandılar.
- - Kim?
- - Hükümet
- - Olur mu öyle şey canım trafik cezalarıyla
toplanacak paradan ne olur?
- - Öyle deme abi yanlış yerden yolcu aldın yanlış
yerde yolcu indirdin diyerek 600 tl ceza kesmişler bir arkadaşa
Töbe töbe diye düşündü Veysi 3 tl alınan bir müşterinin
yanlış yerde indirilmesi veya yanlış yerden alınmasından dolayı 600 tl ceza. Olur
şey değil.
- - Peki minibüsçüler için yolcu alma veya indirme
yerleri belli mi?
- - Yok abi nerdeee! Sen el ettin aldım işte. Nerde
el etsen orda alırdım. Minibüsçüler için sabit bir indirme bindirme yeri yok.
- - Allah Allah dedi Veysi aklı karışmış olarak.
- - Yolcu işi nedir niye böyle bir uygulama
başlattılar peki
- - Abi milleti Belediye ve özel halk otobüslerine
yöneltmeye çalışıyorlar, dedi şoför.
- - Ama böyle yaparak milleti cezalandırıyorlar dedi
Veysi. Belediye otobüsleri de özel halk otobüsleri de tıklım tıklım. Onlara
niye ceza kesmiyorlar.
- - Onlara kesmezler, kesemezler abi.
- - Peki yok mu sizin bir minibüsçüler birliği gibi
bir birliğiniz bu duruma itiraz edecek? Siz millete hizmet ediyorsunuz ve el
eden yolcuyu almamak millete eziyettir.
- - Yok abi biz belediye ile yıllık sözleşme
imzalarız dedi şoför ağzımızı açsak ya sözleşmeyi iptal ederler ya da gelecek
yıl için sözleşmeyi yenilemezler.
- - Allah Allah peki nasıl millet mağdur edilmeden
taşınacak gitmek istediği yere? Metro tramvay yapsınlar o zaman! Dedi Veysi
Şöfor kaygılı aynadan arabanın
içini kontrol etmeye başladı. Kontrolün yapıldığı noktaya yaklaşmıştı. Yol
üzerindeki kavşağın biraz ön tarafında polis kontrol noktası kurmuş ve bazı
araçları da durdurmuştu.
-Abiler ablalar boş yerlere
oturalım. Ayakta beklemeyelim. Beklemek zorunda kalanlar da biraz çömelemez mi?
Rezilliğe bak dedi Veysi kendi
kendine. Milleti gitmek istediği yere taşıyan toplu taşıma olarak Belediye ve
özel halk otobüsleri ile minibüsler vardı. Belediye ve özel halk otobüsleri
tıklım tıklımdı ama emniyet minibüsçüleri kontrol ediyordu yolcu sayısını
aşmamaları için. Bunları düşünürken kontrol noktasından bir polis içinde
bulunduğu minibüsün önüne çıktı ve sağa çekmesini işaret etti. Vesyi de
inşallah gariban şoförü mağdur etmezler düşüncesiyle minibüste ayakta olan kaç
yolcu var görmek için şöyle geriye baktı. Ayakta 5 yolcu vardı. 3 liradan bu
beş yolcu 15 lira ödemişti şoföre. Şoför minibüsü sağa çekti. Kontrol
noktasında arabalar bekliyor trafik akışı yavaşlamıştı. Şoför, arabanın içini
kontrol eden polise doğru yürüdü evrakları elinde. Dışarda polisle biraz
konuştular, evraklarını gösterdi. Bir süre sonra yüzü düşmüş bir şekilde geldi.
Minibüsteki insanlar da Veysi dahil olmak üzere huysuzlanmıştı. İşe gecikiyordu
millet.
Şoför içeri girdi ve
- - Yazdılar dedi.
Veysi;
- - Ne kadar
- - 120 tl
-
5 yolcu ayaktaymış ve yazması gerekiyormuş memurun.
120 tl.
Veysi,
- - Abi polisle olacak iş değil sizin bir
birliğinizin olması ve bu durumu yukarıya karar vericilere iletmesi lazım.
Yoksa böyle cezalar yer durursunuz.
- - Abi bir değil iki değil bu hattaki hatta başka
hatlardaki minibüs şoförlerini canından bezdirdiler. Şoför millet el ettikçe
alıyor ama böyle bir kontrol noktasında denk geldiğinde basıyorlar cezayı.
Veysi,
- - Allah yardımcınız olsun kardaş dedi.
Şöfor biraz da öfkeyle;
- - Vatandaş ta sesini çıkarmıyor ki dedi.
- - Haklısın kardaş dedi Veysi
Millet işine gücüne koşturuyor. Herkes ekmek derdine düşmüş.
Polisle kim uğraşmak ister ki bindiği minibüs şoförünü savunmak için diye
düşündü. Lakin bu mevzuların da usulünce çözülmesi gerekmez miydi? Hala
gerekmez mi dedi kendi kendine.
- - Kardaş beni ilerde indir ama ceza yazacaklarsa
yazmayacakları bir yerde indir dedi Veysi
- - Yazarlarsa da yazsınlar ben seni indireyim abi
dedi şoför.
Veysi kurulduğu ön koltuktan kalktı ve şoföre bakarak;
- -Allah yardımcınız olsun, günün bereketli olsun
diyecem ama bırakmazlar ki dedi ve kapıya yöneldi.
Şoför;
- - Abi Allah razı olsun sen yine de duanı et dedi!
Duadan gayrı bir şey kalmayacak elimizde bu gidişle.
Veysi aklında şoförün “duadan başka elimizde başka bir şey
kalmayacak bu gidişle” sözünü düşündü bir an ve ürperdi!
- - Yarabbi aramızda ki beyinsizler yüzünden bizi
helak etme yarabbi diye dua etti.
Çalışacağı mekâna doğru düşünceli bir şekilde yürümeye
başladı.